SİTEMİZE İLAN VERMEK İÇİN EKRANIN SAĞ ÜST KÖŞESİNDE BULUNAN WHATSAPP BUTONUNA TIKLAYARAK BİZİMLE İLETİŞİM SAĞLAYABİLİRSİNİZ

- "Ohhh hayvan gibi sikiyorsun beni..." diye inledi karım, "Tıpkı bir hayvan gibi sikiyorsun beni... Ohhhh götümden sikiyorsun beni... Ahhh delireceğim şimdi... Ohhhh çok güzel bu... Tanrım çok güzel... Çok güzel... Ohhhh çok güzel... Sik götümü hadi... Ohhhh götümü sik n'olur...Ahhh yine getireceksin belimi... Ohhhh yine getireceksin... Hadi sik... Hadi getir belimi... Ohhhh hadi sik n'olur... Ohhhhh hadi... Ah, ah, ah, aaaaahhhhhh..."

Karımın belinin, bu sefer öncekilerden çok daha şiddetli geldiğini görebiliyordum. Vücudunun hareketleri normal değildi. Bir kasılıyor, bir gevşiyor, sonra yeniden ve daha şiddetle kasılıyordu. Sonra Ferhat'ın aceleyle sikini çekip karımın götünden çıkardığını gördüm. Güçlü elleriyle onu tutup yatakta çeviriverdi ve saçlarından yakalayıp yüzünü, bir eliyle dibinden tuttuğu sikine doğru çekti. Karımın dudakları aralıktı. Ferhat sikini onun ağzına soktu bir anda. Sonra da naralar atarak belini getirmeye, tohumlarını fışkırtmaya başladı. Müthiş bir manzara vardı gözlerimin önünde. Karım ağzı aralık öylece duruyor ve Ferhat'ın belleri dudaklarından taşıyordu. İkisinin de takati kesilmişti artık, Yatağın üstüne yanyana uzandılar. 

Tequila bardağını titreyen parmaklarımla tutup kafama diktim. Seyrettiklerin nedeniyle o kadar tahrik olmuştum ki, taşaklarım ağrımaya başlamıştı artık. Kalkıp hem kendi bardağımı hem de karımla Ferhat'ınkini iyice doldurdum. Bir an ayakta durup onları seyrettim. 

Ferhat, gözleri kapalı, sırtüstü yatıyordu. Siki inmişti. Karım ise yan dönmüş, dizlerini büküp, bacaklarını karnına toplamıştı. Götünün her zaman küçük ve pembe bir rozete benzeyen deliği iyice genişlemişti artık. İçinden sızan beller, altta kalan kalçasından sızarak, yatağa damlıyordu. Amı da alabildiğine açıktı. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu son seferde fena sikmişti onu Ferhat. Önce amını, sonra götünü sikmiş ve en sonunda da, ağzında fışkırtmıştı tohumlarını. Gözkapaklarını araladığında, gözgöze geldik. Dadakları, yanakları ve çenesi, Ferhat'ın belleriyle pırıl pırıl parlıyordu. Yorgun bir öpücük yolladı bana. Sonra kalkıp, titrek adımlarla banyoya yöneldi. Peşinden gittim. Lavabonun önünde yüzünü yıkamaya başladı. Hafifçe öne eğilmişti. Arkadan yanaşıp sağ elimin orta parmağını amına, baş parmağını da götüne sokuverdim. Tüm vücudu titredi. Her zaman daracık olan iki delik de, şimdi alabildiğine genişlemişti. Öbür elimle de pantolonumun önünü çözüp, sikimi dışarı çıkardım. Tanrım, neredeyse morarmıştı artık. Sonra parmaklarımı çekip arkasına sokuldum. Götü, biraz daha dar görünüyordu gözüme. Sikimin başanı oraya dayayıp, dibine kadar soktum içine. Belimin gelmesi için, yalnızca iki kere gidip gelmek yetmişti bana. Fışkırıyor, fışkırıyor, fışkırıyordum. Bellerim, Ferhat'ınkilerle karışıyordu karımın götünün içinde. Sonra toporlanıp onu orada öylece bıraktım. Tekrar oturdum koltuğuma. Tequilamdan büyük bir yudum aldım ve beklemeye başladım.

Biraz sonra karım da geldi yanıma. Yüzünü temizlemişti. Ama amıyla götünden hala beller damlıyordu. Öteki koltuğa da o oturdu. Uzanıp onun bardağını eline verdim. Gözgöze bakıp, bardaklarımızı kaldırdık. 

Orada öyle yarım saat kadar oturduk her halde. Ferhat ise hala yatağın üstünde, gözleri kapalı yatıyordu. Sonra karım elini uzanıp elimi tuttu. Bir süre de öyle oturduk. Tanrım hala ateş vardı bu kadının içinde ve parmaklarından parmaklarıma geçip, oradan da tüm vücuduma yayılıyordu. Ayağa kalkıp, beni de kaldırdı elimden çekerek. Parmakları gömleğimin düğmelerini çözmeye başladılar. Peşinden de pantolonumun önüne gitti elleri. Kısacık bir süre içinde beni de çırıp çıplak bırakmıştı şimdi. Sikim yine alabildiğine kalkmış, zonklamaya başlamıştı. Elleriyle beni göğsümden itip, yeniden koltuğa oturttu. Sonra da ata biner gibi çıktı kucağıma. Bir anda oturdu sikimin üstüne. 

Aradan geçen süre içinde amı biraz toparlanmıştı gerçi ama, hala eski sıkılığına kavuşamamıştı. Sikimin girmesiyle içinden boşalan beller, taşaklarıma akıyordu. Ferhat'ın belleriydi bu bunlar. Kürt belleri. Memelerini göğsüme yaslayarak üstüme eğildi. Yanak yanağa, tatlı tatlı sikişmeye başladık.

- "Nasıl sikti beni, gördün değil mi sevgilim..." diye fısıldadı kulağıma, "Ohhhh mahvetti beni... Çok güzeldi... Senin de hoşuna gitti değil mi..? Söyle bana hadi... Hoşuna gitti mi karının gözlerinin önünde bağırta bağırta sikilmesi..? Hayvan o biliyor musun..? Tam bir hayvan... Hayvan gibi sikti beni... Ohhhhh hayvan gibi sikti beni sevgilim... Ahhhh çok hoşuma gitti biliyor musun..?"

Ağzından çıkan her söz, kulağımdan geçip beynime işliyordu sanki. Gerçekten de bir hayvandı Ferhat. Karımı gözlerimin önünde hayvan gibi sikmişti. Bağırta bağırta hem de. üstelik delicesine hoşuma gitmişti bu. 

- "Seni çok seviyorum..." diye fısıldadım ben de karımın kulağına. 

- "Ohhhh ben de seni sevgilim... Beni böyle ellerinle sikilmeye götürdüğün her seferden sonra daha da çok seviyorum üstelik... Senin önünde sikilmeye bayılıyorum biliyor musun..? Ohhhhh bayılıyorum buna... Sen seyrederken sikilmeye bayılıyorum..."

Birden belim gelmeye başladı. Bir kez daha tohumlarım karımın içinde Ferhat'ın tohumlarıyla karışıyordu. O da titreyerek getiriyordu belini. Öylece kaldık bir süre.

Ama sikim inmemişti hala. Tanrım gece boyunca o kadar çok tahrik olmuştum ki, inmiyordu sikim. Karımın beline sım sıkı sarılmış onu kucağımda tutuyordum hala. Sonra gözlerim yatağa takıldı. Ferhat gözlerini açıp yan dönmüş, bizi seyrediyordu. Siki yine kalkıp kocaman olmuştu. Ateş gibi yanıyordu kapkara gözleri. 

- "Hayvan uyandı..." diye fısıldadım karımın kulağına, "Uyandı ve seni tekrar sikmeye hazır..."

Yavaşca kucağımdan kalktı karım. Sonra sırtını bana dönüp yeniden kucağıma oturdu. Bu sefer götüne girmişti sikim. Dibine kadar. Kalçalarını hafif hafif çalkalayarak, beni uçuruyordu. 

- "Ohhhh ne güzel seyrediyorsun..." dedi sonra Ferhat'a, "Sikilirken seyredilmeye bayılıyorum... Söylemiştim ya sana... üstelik böyle götümden sikilirken seyredilmek daha da hoşuma gidiyor biliyor musun..? Ohhhh çok güzel... Hadi gel buraya... Sokul yanıma... Daha yakından seyret hadi..."

Ferhat'ın yataktan sessizce kalktığını gördüm. Artık yarım metre önümüzde duruyor ve seyrediyordu. Siki yine bir nabız gibi atmaya başlamıştı. Karım elini uzatıp onu sikinden yakaladığı zaman şaşırdı biraz. Herhalde yalnız seyredeceğini sanıyordu. Ama onu bırakmıyordu karım. Yavaş yavaş kendine doğru çekiyordu. Sonunda öne eğildi ve o kocaman kıllı siki, ağzına alıverdi. Ferhat'ın daha da şaşırdığını gözlerinden anladım. Ama artık yapabileceği bir şey yoktu. Karımın ağzının derinliklerinde eriyordu siki. Daha da sokuldu. 

Sonra başını çekti karım. Şimdi bir eliyle sıkı sıkı tutuyordu Ferhat'ın sikini. 

- "Ne güzel sikiliyorum değil mi..?" diye sordu karım ona, "Ohhhh bak ne güzel sikiliyorum... Götümün içinde sik var... Ahhhh sik var götümde..."

Birden vücudunu geri verip, sırtını göğsüme yasladı karım. Sonra ayaklarını toplayıp, dizlerimin iki yanında koltuğun üstüne bastı. Ferhat büyülenmiş gibi seyrediyordu artık. Gözlerinin önündeki manzarayı iyi biliyordum. Sikim köküne kadar gömülüydü karımın götüne. Onun biraz üstünde de, dudakları alabildiğine açık amı vardı. 

- "Ohhh sik var götümde..." diye devam etti karım, "Ama amım boş bak... Görüyor musun ne güzel açılmış amım..? O da içine sik istiyor... Ohhhhh amım da sik istiyor içine... Hadi gel sen de amıma sok sikini yavrum... Ohhhh sen de amıma sok o kacaman sikini... Ohhh hadi gel n'olur... Hadi sen de amımı sik... Ohhhh hadi sok bana... Sok... Eşek sikini amıma sok hadi... Sen de amımdan sik beni hadi... Ohhhh delireceğim şimdi... Hadi gel sik beni n'olursun..."

Ferhat'ın yüzü allak bullaktı. Böyle bir şeyi hiç yaşamamış olduğu kesindi. Ama gözlerinin önündeki manzara o kadar güzel, karımın söyledikleri o kadar tahrik ediciydi ki, artık hiç bir şeye aldırmayacağı belliydi. Onun birden dizlerinin üstüne çöktüğünü ve hem karımın, hem de benim bacaklarımızın arasına girerek koltuğa sokulduğunu gördüm. Sikini karamın amına dayadığı gibi, sonuna kadar kökledi bir anda.

O kocaman Kürt siki karımın içine girerken, bizi birbirimizden ayıran ince et duvarın üstünden sikime sürtünmüş, adeta ezmişti. Taşaklarımız bir anda birbirine yapışmıştı. Sonra ikimiz birden sikmeye başladık karımı. O sokarken ben çıkarıyordum, ben sokarken de o. Müthiş, uçurucu, mahvedici bir şeydi bu. İkimiz de büyük zevk alıyorduk. Karım ise çıldırmış gibiydi. Sürekli inliyor, çığlıklar atıyor, konuşuyordu.

- "Sikin beni... Ohhhh sikin beni... Ahhhh ikiniz birden sikin beni n'olur... Ohhhh içim tıka basa sikle doldu... Ohhhhh sikle doldu içim... Ohhh hadi sikin beni... Ahhhh delirtiyorsunuz beni... Sikerek delirtiyorsunuz beni... Ohhhhh..."

Birden beli gelmeye başladı. Götü sikimi öyle bir sıkmıştı ki, kımıldatamıyordum bile. Ama Ferhat aldırmadan pompalamayı sürdürüyor, O kocaman sikini karımın amına hırsla sokup çıkarıyordu. Kısa bir süre sonra bende yeniden hareketlenmeyi başardım. Şimdi yine ikimiz birden sikiyorduk karımı. Siklerimiz birer piston gibi amına, götüne girip çıkıyordu. Çıplak vücudu ikimizin arasına sıkışmış kıvrılıp bükülüyor, sarsılıyordu. Bir daha getirdi belini. Sonra da bir daha ve bir daha. Artık sürekli geliyordu beli. Konuşamaz hale gelmişti. Ve biz onu sikmeyi, siklerimizi amına, götüne sokup çıkarmayı sürdürüyorduk.

Özellikle Ferhat'ın hareketleri giderek sertleşiyordu. Öylesine hırsla sikmeye başlamıştı ki karımı, her dibine kadar geçirişinde, onunla birlikte beni de çiviliyordu sanki koltuğa. Karım zevk çığlıkları atmaya başlamıştı. 

- "Aayyyyhhh... Oooouuuuuu... Sikkkkkkkk..... Ooouuuuhhh... Oohhhhhh..."

Ferhat'ın oda komşularını ayaklandırdığımız kesindi. Çılgın bir şekilde sikişiyorduk koltuğun üstünde. Beynimin içinde patlamalar olmaya başlamıştı. Tüm gücümle kendimi tutmaya, belimin gelmesini engellemeye çalışıyordum. Ama Ferhat yine naralar atıp o kocaman sikini karımın amına kökleyerek bellerini fışkırtmaya başladığında, ben de tutamadım kendimi. Kafamın içinde bir bomba patlamış gibi oldu. Tohumlarımı, karımın götüne fışkırtmaya başladım. 

Bu sefer kendimize gelmemiz epeyce zaman aldı. Artık üçümüz de sıfırı tüketmiş gibi görünüyorduk. Karım banyoya gidip duş yaparken, Ferhat'la ben de, yan yana koltuklarda oturup, biraz daha tequila içtik. 

- "Sağol ağbi..." dedi Ferhat bana, "Ne biçim karıymış... İliklerimi boşalttı valla... Siktik siktik doyuramadık..."

Sonra karım banyodan çıkıp geldi. Giyinmişti. Ben de kalkıp giyindim. Artık evde duş alırdım. Ferhat da ayağa kalkmış, bizi geçirmeye hazırlanıyordu. Karım eğilip onun artık süklüm püklüm duran sikini bir öpücük kondurdu. Odadan çıkıp, asansöre yürüdük.

Resepsiyondaki şişman Alman kızın ağzı kulaklarına geldi bizi görünce. Acaba gelip kapıyı mı dinledi diye merak ettim bir an. Sonra dışarı çıkıp arabamıza bindik. Karımı da beni de deliksiz bir uyku bekliyordu evde.